top of page

PEK YAKINDA SİNEMALARDA

Güncelleme tarihi: 8 Ağu 2020

Turizm Bakanı Rusya’dan ümidi kesmiş olacak ki bir süredir “Turizm sezonu haziran ayından itibaren başlayacak, otellere sertifika zorunluğu getirilecek, iç turizme ağırlık verilecek” diyor.



Ama ortada ne bir tarih, ne hijyen kriterleri, ne sertifika detayı, ne de ulaşım ile ilgili bilgi yok, kocaman bir kara deliğe konuşuyor, kendi söylüyor, kendi dinliyor sayın Bakan. Hadi diyelim ki şartlar zorlandı, her türlü risk göze alındı ve oteller açıldı, iyi de bunun adı arz, talep olmadıktan sonra arzın kime ne yararı var? Kaldı ki, sayın Ersoy’un haberi olmayabilir, ama Milli Eğitim Bakanı ufaktan haziran ayında eğitime devam edileceğinin sinyallerini vermeye başladı, temmuza kadar okullar açık olursa ne olacak açılan tesislerin hali?

Tüketici evinden çıkamıyor, bırak aile büyüklerini ziyaret etmeyi, bakkala dahi gidilemezken kime neyi satacaksın? Aşı mı bulundu, turizm bölgelerine nur mu yağdı? Zaten mali bir girdap içindeyiz, üstüne bir de talep olmamasından kaynaklanan giderleri katarsak bu işin ucu nereye varacak? Bu nafile çabanın faturası kime çıkacak?

Dünya Sağlık Örgütü ve uluslararası turizm birlikleri henüz gerçekçi bir hijyen standardı üzerinde karar vermemişken, Bakanlığın alelacele hazırlayıp vereceği sertifika kimin derdine derman olacak? Her Otele bir hijyen sorumlusu mu atanacak? Bırak müşterileri, çalışanları, bu görevlinin dahi sağlığını kim garanti edecek? TÜRSAB Dergide konuşan ve sigorta konusunda dünya çapında otorite olan Levent Nart salgın hastalıkların geleneksel sigortaların kapsamı dışında kaldığını açık açık söyledi. Bu ısrar neden? Bakanlığın verdiği sertifikaya sahip tesiste tatil yaparken hasta olursan tedavi masraflarını kim üstlenecek? Yoksa “pardon kardeşim, sen bile bile lades yapmışsın, başka kapıya” mı denilecek?

Her fırsatta, bunca yıllık turizmci olduğunu söyleyen sayın Bakan turizm sektörünün bu krize ne denli zayıf ve hazırlıksız yakalandığının farkında mı değil acaba? Hadi kendisi fark etmedi, bürokratları, danışmanları, danışma kurulları da mı dünya üzerinde “savaşlar dahil” daha önce hiç bu kadar büyük ve küresel çapta bir kriz yaşanmadığını söylemiyorlar? Bu kriz öncekiler gibi değil, başka bir şey! Dünyanın düzeni komple bozuldu, ticaret durdu, herkes evine kapandı, insanların hayatı, alışkanlıkları değişiyor, hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, bunu nasıl göremiyor?

Ülkemizde (İnşallah) her şey en kısa zamanda normale döner ve ikinci dalga salgın riski kalmazsa ben size bu sene turizm adına olacakları söyleyeyim; Uzay laboratuvarı kılıklı görevlilerin arasında, onca kısıtlama içinde nasıl bir tatil yapılamayacağı aşikar olduğu için yazlığı olanlar, yazlıklarına gidecek, teknesi olanlar kendi teknelerinde, olmayanlar -daha az riskli- diye Airbnb evlerine, ya da grup halinde kiralayacakları küçük Otel veya yatlarda tatil yapmayı tercih edecekler, yemeklerini kendileri yapacaklar, bar ve restaurant’ların önünde sadece volta atıp, çalan müziğe kafa sallayarak eşlik edecekler. Parası yetmeyenler de evde oturmaya devam edecekler.

Bu arada, gelen haberlere göre Rusya, halihazırda hasta sayısında, dünyada bir numara, ülke mahallelere varana kadar kapanmış vaziyette, devlet başkanı “sene sonuna kadar herkes evinde kalacak” diyor. Eee ne oldu “Rus turist gelecek” diye ülkenin kısıtlı dövizinden alıp destek diye Rus Tur Operatörlerine verilen yüzlerce milyon Dolar? Kendi ülkendeki her kesimden turizmci mağdur olmuş, bunca yıldır sadakatle hizmet ettiği, vergisini ödediği devletinden yardım beklerken, korkarım birileri sermayeyi kediye yüklemiş.

Anlayacağınız krizin büyüğü daha başlamadı, henüz fragmanı izliyoruz, esas film pek yakında sinemalarda.

Cemal Kızıltan

Kurucu Moderatör

TURSAPNET

10 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page